Contraria Vocantum Rpg
Bir gezegen ve birbirine düşman iki ırk. Bir de arada kalanlar... Yüzyıllardır süre gelen bir savaş... Bu büyülü savaşa siz de dahil olun!

Üyeyseniz giriş yapın, eğer değilseniz hemen kaydolun ve eğlenceyi kaçırmayın!
Contraria Vocantum Rpg
Bir gezegen ve birbirine düşman iki ırk. Bir de arada kalanlar... Yüzyıllardır süre gelen bir savaş... Bu büyülü savaşa siz de dahil olun!

Üyeyseniz giriş yapın, eğer değilseniz hemen kaydolun ve eğlenceyi kaçırmayın!
Contraria Vocantum Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Isabella..

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Isabella Serena Lively
Rütbesini Almamış Üye
Rütbesini Almamış Üye
Isabella Serena Lively


Karakter Yaşı : ~
Rp Partneri : ~
Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 08/03/11
Gerçek Yaş : 30

Isabella.. Empty
MesajKonu: Isabella..   Isabella.. Icon_minitimeSalı Mart 08, 2011 9:50 pm

Kokulu mumların yaydığı loş ışıkla müziğin büyülü dansı eşliğinde, üzerimdeki bornozu çıkarıp, çeşitli kokularla güzelleştirdiğim ılık suya girdim. Uyandığımda kendimi farklı duyguların içinde bulmuştum ve rahatlayabilmemin tek yolu, köpüklü ılık bir banyoydu. Pikabımdan yükselen konçertonun eşsiz tınısı sessizliği daha da büyülüyordu. Bach’ın eserlerine bir kere daha hayran kalmıştım doğrusu. Rahatlamamın yolu buydu. Olanları hatırladığımda gerçek olduğuna inanmakta hala zorluk çekiyordum. Alejandro sadece benimdi. Benim erkeğim. Bedenim ılık suyla birleştiğinde içimi saran mutluluk dahada büyüdü. Uzun zamandır bu kadar mutlu ve huzurlu uyandığımı hatırlamıyordum. Alejandro’ya karşı hissettiklerimin derinliği beni bile şaşırtmıştı –ki kolay şaşırmadığımı belirtmeliyim-. Alejandro’yu hep sevmiştim. Oda beni yada ben öyle zannediyordum. ‘Ahh! Hadi ama çok ön yargılı olmadı mı bu?’ Belki ,evet. Alejandro beni seviyordu. Tekrardan beni üzmezdi, benim üzülmemi istemezdi. Acıyı ve aşk’ı çok iyi tattırıyordu bazen.

Müziğin güzel tınısını bozan telefon sesi düşüncelerimden sıyrılmama neden oldu. Telefonu bir an kırmak istemiştim ama duyduğum ses beni etkisiz hale getirmişti. Alejandro.. geleceğini ve hazırlanmamı istemişti. Ona cevap verememiştim ama sesini duymak yeterliydi. İçimdeki mutluluk yüzümde büyük bir gülümsemeye neden oldu. O yanımda değilken hep bir yanım eksikti ama geldiğinde tamamlanacaktım. Ayağa kalkarak vücudumu köpüklerden arındırdım. Havluyla vücudumu sarmalayıp beyaz kapıyı elimle iktirip havluyu vücudumda gezdirdikten sonra yatağa doğru bırakıp elbise dolabımı açtım. Onun geleceği için o kadar heycanlandım ki. Yeni yetme bir genç kız gibi gardrobun karşısında durmuş şaşkın şaşkın bakınıyordum.

-Harika, şimdi ben ne giyeceğim? Keşke hazırlanmak için daha çok vaktim olsaydı.

Farkındayım saçmalıyordum. Bir vampirin sınırsız vakti varken bu tarz düşüncelere girmemeliydim. Alejandro bütün düzenimi altüst etmeyi başarmıştı. Ve bundan hiçbir zaman şikayetçi olmayacaktım. Uzun süren kıyafet denemeleri sonucunda yatağımın üstünde bir yığın ve üzerimde seçtiğim kırmızı elbisem vardı. Aslında üzerimdekine elbise demek haksızlık olurdu. Çünkü elbise olacak kadar kumaşı yoktu. Göğüslerimin büyük bir bölümünü ortaya çıkartan dekoltesi ve vücuduma yapışan saten kumaş her hareketimle adeta canlanıyordu. Derin sırt dekoltesi belimde son bulurken elbisemin eteği kalçalarımı anca kapatacak kadar kısaydı. Tüm bu hazırlıkların içinde birşeyleri unuttuğumun farkına vardım.

Hiçbir işe yaramayan mutfağıma doğru ilerlerken aklımda hala yeterince iyi hazırlanamadığım vardı. Dolaptan çıkardığım bir şişe bağışlanmış kanı mikrodalgada ısıtarak açlığımı bastırdım. Elbette bastırmam gereken başka açlıklarımda vardı. Salona geri döndüğümde ortamdaki eksiklik gözüme çarptı. Her zaman acil durumlar için ayırdığım özel mumlarımı şöminemin üstüne yerleştirdim. Bunları en son ortaya çıkardığımda Charles’la şöminenin başında özel anlar yaşamıştık. Aslında onu arkadaş olarak görsemde bana Alejandro’yu unutturabileceğini sanmıştım. Gerçi o gece onunla ilk ve son yakınlaşmam olmuştu ama bir önemi yoktu. Çünkü onu asla unutamayacağımı anlamamı sağlamıştı. Kafamı sallıyarak düşünceleden kurtulmaya çalıştım. Alejandro dan başka birşey düşünmek istemiyordum. Tüm bunlar aklıma nereden gelmişti böyle. Ona yeniden kavuşmuştum ve çektiğim acı sonsuza dek geride kalmıştı. Kapının çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

Sevdiğim adamın kokusu bana ulaştığında içimde tarifsiz bir mutluluk oluştu. Kanatlanıp uçacakmışım gibi hissediyordum. Kapıyı açtığımda bakmaya doyamadığım gözleriyle karşılaştım. Muhteşem görünüyordu ve ona bakmak bile dengemi bozuyordu. Kokusunu içime çekerken midemin kasıldığını hissettim.

"Bu gecenin sonuna belkide sonsuza dek benimsin güzelim..." Sesinin güzelliği ve gülümsemesi.. onları o kadar çok özlemiştim ki. Elindeki çiçekleri aldım ve güzel kokusunu içime çektim. Ellerini belime doladığında çıplak tenimdeki sıcaklık yakıcıydı. Aramızdaki mesafeyi kapatarak ona sarıldım. Kollarını üzerimde dolaştırdı ve ellerini saçlarımın arasından geçirdi.

Buna verilecek cevabım yıllardır hazırdı. Bu anı uzun zamandır bekliyordum. Beni seviyordu. Bir vampirin bile dayanmakta zorlandığı şeyler vardır. Kolundan tutarak onu içeri çektim. Önce dudaklarımla cevap verecektim. Doyumsuz öpücüğümü dudaklarına bırakırken içimdeki aşkı ve tutkuyu aktarmaya çalıştım. Sonunda dudaklarından ayrılıp, gülümsedim.

‘’Eğer bu sonsuzluğun içinde sen olacaksan sonsuza kadar yanındayım sevgilim.’’ Ne istediğimden ve neyi seçtiğimden kesinlikle emindim. Ne sonsuz güç ne de sonsuz yaşam. Sadece aşık olduğum adamla mutlu bir ömür geçirmek istiyordum… Gözlerim güzelliğinde kaybolurken onun benim oluşunun birkez daha keyfine vardım.

"Bebeğim Tanrıça Aphrodithe'le yarışmıyorsun değil mi?" gülümseyerek konuşmuştu. Gözlerini üzerimde dolaştırdı ve tekrardan derin ve içten gözleri gözlerimle buluştu. Sonsuzluk kadar güzeldiler. Alejandro’yu hep umursar tavırda görmek çok zordur. Genelde eğlenceli ve gizemlidir yada bir tanrı kadar ciddi, güçlü ve otoriter.. Artık uyuşturucu bağımlılarını çok iyi anlıyordum onsuzluk ne kadar acı verici olsada onunla olmakta bir o kadar rahat ve mutluluk demekti. Ondan bu kadar uzun bir süre nasıl ayrı kalabilmiştim? Nasıl dayanabilmiştim?

Çoğu zaman içimdeki insanı nasıl barındırdığımı merak ediyorum. Bir vampir olarak yeniden dirildiğinde insanlığını zaman içinde kaybetmeye başlar. Elizabeth gibi yaşlılar ise bizden çok daha rahat insan gibi görünsede benim kadar insani duygular duymuyorlardı. Yada öyle gösteriyordu. Her neyse içimdeki insanlık benim sahip olduğum tek şeydi ve Alejandro bu insanlığı her saniye daha da arttırıyordu. Onun kollarındayken kendimi hiç hissetmediğim kadar insan hissediyordum ve bu hissettirdiklerinden yanlızca birisiydi. Alejandro bana kendimi değerli bir mücevher veya koruyacağı kutsal birşeymiş gibi hissettiriyordu. Bana dokunurken kırılmamdan korkarmış gibi nazik, kibar ve dikkatliydi. Bu dokunuşlar benliğimi benden almıştı. Onu başka biriyle –nasıl?- daha görmeye dayanamazdım. Ve en kötüsü ise Alejandron’un yanımda olmamasıydı.

Ne kadar kalmak istesenizde bazen gitmeniz gerekir. Arkanıza bakmadan, bıraktıklarınızı görmeden, sizin için üzülenleri hissetmeden gitmek –belki- kolaydır. Alejandro gittiğinden beri o kadar çok zaman geçmişti ki şimdi ise tekrardan birlikteydik. Benim için geri dönmüştü. Onu uzun zamandan sonra tekrar gördüğümde ilk günki gibi ona hala aşıktım. Hiçbirşey bunu değiştiremezdi. Beni terketmesi.. Evet benim için affedilmezdi ama karşımdaki kişi Alejandro, sonsuz aşkım.. Bir şansı hakediyordu ve bunu gayet iyi kullandığını söylemeliyim.

Göklerin tek hakimi yıldızlar gibi görünüyordu.. Ama benim tek yıldızım Alejandroydu. Benim hayatımdı –en azından bundan sonra-. Gecenin ürkütücü karanlığı ve sessizliği hakimdi –hayır, aslında Alejandro hızlı giderek bu durumu bozuyordu-. Ay’ın parlak ışıkları Alejandron’un üzerindeydi ve çok uyumlulardı. Tüm dikkatini yol’a vermişti. Aramızdaki mesafeye anlam veremiyordum. Fazla olan sevgimden mi sıkılmıştı? Hayır, bu güvensizlik değildi. Onu çok sevmem ve bir kişiye bağlı kalamayacağı düşüncesiydi.

"Ne düşünüyorum biliyor musun Bells! Evlen benimle. Sonsuza dek. Senin dediğin gibi bir daha bırakmam ama bana bir kez hayır dersen ikinci kez de sormam." Yanılmıştım. Aslında bu şekilde yanıldığımı görmek.. İnanamayarak yüzüne baktım. İfadesi gayet ciddiydi. Bu benim uzun zamandır beklediğim soru değilmiydi? Ona hayır diyerek bu şansı kaçırma riskine girebilirmiydim? Herşey durmuştu. Etraf dahada kararmıştı sadece derin sevgi dolu gözlerini görebiliyordum. Benim için sonsuzluk buydu. Bu sonsuzluğun içinde binlerce yıl geçirebilirdim. Evlenmek bizim gibi yaratıklar arasında pek görülmemiş bir şeydi. Birlikte olmak daha kolay görünüyordu sanırım. Böylece ölümsüz ömürlerinde kendilerinden sıkılma şansı tanıyorlardı ama ben onlardan değildim. Alejandrodan asla ayrılmak istemiyordum. Derin bir nefes vererek kalbimden geçen kelimeleri fısıldadım.

‘’Sonsuzluğumu güzelleştiren sevgilim.. Hep bu anı beklemiştim. İhtiyacım olan ve beni tamamlayan tek şey senin sevgin. Bu sonsuzlukta senden başka ne isteyebilirim ki?’
’ nefesimin kesildiğini hissetmiştim. Durmuştuk. Kalbimin duracağını hissediyordum. Bakışlarındaki şaşkınlık ve tepki vermemesi ya şok’a girmesindendi yada kendimi iyi ifade edememiştim.

‘’Alejandro, ben seninle evlenmeyi kabul ediyorum. Kendimi komik bir duruma düşürdüğümün farkındaydım ama sonuçta 600 yılda ilk kez evlenme teklifi almıştım. Biraz bocalamak benimde hakkım öyle değil mi? ‘’ gözlerini yavaşça kapatarak derin bir nefes aldı. Sonsuzluk gibi gelen birkaç saniyeden sonra usulca okyanus derinliğindeki gözlerini açtı. Saniyeler içinde kendimi onun güçlü kollarında buldum. Artık olmak istediğim yerdeydim.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vis Sanctus
Kutsal ışık|| Yaratıcı
Kutsal ışık|| Yaratıcı
Vis Sanctus


Mesaj Sayısı : 482
Kayıt tarihi : 07/11/10

Isabella.. Empty
MesajKonu: Geri: Isabella..   Isabella.. Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 8:55 pm

Gerekli Uzunluk= 10 puan
Anlatım= 18 puan
Renklendirme/Görünüm= 8 puan
İçerik/Kurgu= 20 puan
Akıcılık= 8 puan
İmla= 8 puan
Paragraf Düzeni= 5 puan
Tutarlılık= 5 puan

Toplam=82
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Isabella..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Isabella..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Contraria Vocantum Rpg :: Yönetim :: Rp Gücü Hesaplama-
Buraya geçin: