95, Alba.
Bir Alba karamsar olmayacak, içinde kötülük barındırmayacak diye bir şart yok, değil mi? Ted, ırkının gölgede kalmış, duygulardan ve duygusallıktan yoksun çorak topraklarında yetişmiş sanki. Alba ailesi gözlerinin önünde öldürülmüş, Nigralara karşı kanlı bir nefret duyuyor ya da kopkoyu bir hissizlik, içinde her şey karman çorman. O yüzden kendini, öldürmeye, intikam almaya adadı, savaşı içinde kişiselleştirdi ve Vis Sanctus'a lanet okumadığı gün, Vis Sanctus onu lanetledi. Ted böylece inancını da kaybetti, geceleri güçlü veya güçsüz, genç ya da yaşlı, fark etmez, Nigraları, takım arkadaşları ile öldürürken vicdanının sesini hiç duymuyor. Yinede ailesi için göz yaşı dökmüyor da değil, her gece onları andığı, gününün en saf dakikaları, Vis Sanctus'un kutsallığına en fazla yaklaştığı an.