Contraria Vocantum Rpg
Bir gezegen ve birbirine düşman iki ırk. Bir de arada kalanlar... Yüzyıllardır süre gelen bir savaş... Bu büyülü savaşa siz de dahil olun!

Üyeyseniz giriş yapın, eğer değilseniz hemen kaydolun ve eğlenceyi kaçırmayın!
Contraria Vocantum Rpg
Bir gezegen ve birbirine düşman iki ırk. Bir de arada kalanlar... Yüzyıllardır süre gelen bir savaş... Bu büyülü savaşa siz de dahil olun!

Üyeyseniz giriş yapın, eğer değilseniz hemen kaydolun ve eğlenceyi kaçırmayın!
Contraria Vocantum Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ''Müzik Hissin Uğultusudur.''

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Zoe Allison
Müzisyen | Yan Fülüt
 Müzisyen | Yan Fülüt
Zoe Allison


Karakter Yaşı : 24
Rp Partneri : Rayon Dylan
Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 02/03/11
Lakap : Z, Zo.

''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Empty
MesajKonu: ''Müzik Hissin Uğultusudur.''   ''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Icon_minitimePerş. Haz. 23, 2011 12:41 pm

Güneş, yavaş yavaş gökyüzünü terk ederken, ılık bir ilkbahar akşamı…
Tarih
20.05.2009
Karakterler
Zoe Allison
Annamarie Snowdrop
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Zoe Allison
Müzisyen | Yan Fülüt
 Müzisyen | Yan Fülüt
Zoe Allison


Karakter Yaşı : 24
Rp Partneri : Rayon Dylan
Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 02/03/11
Lakap : Z, Zo.

''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Empty
MesajKonu: Geri: ''Müzik Hissin Uğultusudur.''   ''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Icon_minitimePerş. Haz. 23, 2011 1:12 pm

Giysi dolabından çıkardığı, spor bir kot ve tişörtünü hızlıca giyip salona gitti Zoe. Masasının üzerinde duran, siyah dikdörtgen kutuyu alıp, son bir kez daha içini kontrol etti. Kutunun içindeki bezle, flütünü sildi ve tekrar yerine koydu. Ayakkabılarını da aynı hızla giyip, çantasını ve flütünü alıp, evden ayrıldı.

Bahar, Zoe için mutluluğu temsil ederdi. Albalar’ın çoğu iyimserdi, Zoe böyle olmayı seviyordu. Yeni açmış çiçeklerden yayılan polenlerin kokusu, kuşların şarkıları, güneşin kendi ışığıyla yaptığı danslar… Hepsi Zoe için mutluluk kaynağıydı. Ayrıca mutlu olmasını sağlayan bir şey daha vardı; müzik. Her notanın sesini duyduğunda yeniden doğmuş gibi hissederdi. Hele ki o sesleri kendisi çıkartıyorsa. Ritim ona annesini hatırlatıyordu. Küçükken annesinin yan flüt çalışını büyülenmiş gibi izlerdi. Çok geçmeden o da öğrenmek istedi ve bunu başardığında dünyanın en mutlu insanı gibi hissetmişti. Şimdiyse; usta bir müzisyendi ve alkışlanmak için can atıyordu.



Regius Bar, müzik için yapılmıştı. İnsanlar sohbet edip ve içkilerini yudumlarken, canlı performanslarla eğlenirlerdi. Zoe insanların onu dinlerken eğlenmesini izlemeyi çok seviyordu ve Regius Bar, bunu görmek için ideal bir yerdi. Orada küçük bir grup kurmuştu ve insanlar onu seviyordu. Dinleyici kitlesi yan flütü başta benimsemeseler de giderek alışmışlardı. Zoe de mutlu olmuştu tabii.

Barın kapısından adımını attığında, içerde prova yapanların olduğunu gördü. Daha saat erkendi ve Zoe de aynı amaçla gelmişti. Mekanın sahipleri kapının yakınlarında duruyordu. Selamlaştıktan sonra, sahneye doğru ilerledi. Prova sırası başka bir gruptaydı ve beklemekten başka çaresi yoktu. Çok geçmeden sahneye kızıl saçları olan, beyaz tenli hoş bir kız çıktı. Mikrofonunu ayarladıktan sonra, biraz bekledi ve arkasına dönüp, grubun davulcusuyla göz göze geldikten sonra diğer grup üyelerine baktı. Tam o sırada kafasını bir defa salladığında, davulun ritmiyle beraber şarkıya başladı. İntro, Zoe’nin çok hoşuna gitmişti. Yavaş yavaş ayaklarıyla ritim tutmaya başladığında kız, şarkının sözlerine başladı. O an, Zoe’nin tempo tutan ayağı istemsiz bir hareketle durdu. Gözleri büyüdü ve şaşkınlıkla kızı dinlemeye başladı. Sesi, insanın ruhunu okşuyordu. İnsanlarda Zoe ile aynı fikirde olmalılardı ki herkes işini bırakıp sahneye odaklanmıştı.

Müzik sesi kesildiğine, Zoe rüyadan uyanmış gibi hissetti ve hemen kendine geldi. Sahnenin çevresinde bir sürü kişi toplanmış merakla bakıyordu. Arkalardan genç bir çalışan alkışlamaya başlayınca, Zoe de dahil herkes çocuğa eşlik etti. Kız çok şaşkındı ve gülümsüyordu. Teşekkür ederek sahneden indi. Zoe onunla konuşması gerektiğini hissetti. Belki kendi grubunda vokal olmayı kabul edebilirdi. Bar masasına doğru gitti ve kız tam oturduğunda koluna yavaşça dokundu.

‘’Eşlik edebilir miyim?’’ dedi nazik bir ses tonuyla.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Annamarie Snowdrop
Müzisyen | Vokal
 Müzisyen | Vokal
Annamarie Snowdrop


Karakter Yaşı : 21 # Ölmek için çok genç yani asalksl.
Rp Partneri : Yoooğk . Benim püskevitim de yok Q.Q
Mesaj Sayısı : 45
Kayıt tarihi : 06/06/11

''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Empty
MesajKonu: Geri: ''Müzik Hissin Uğultusudur.''   ''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Icon_minitimeCuma Haz. 24, 2011 2:19 pm

Güneş ışıkları
Anna'nın teninde usulca kıpırdanırken Anna, birinin odasının perdesi ile
oynadığını hissedip gözlerini kırpıştırmıştı. Karşısında Büyükanne Maria 'yı
görünce rahat bir nefes alarak gerindi. Büyükanne Maria pencereden içeri
doluşan temiz havayı içine çektikten sonra Anna'ya gülümsedi. Anna onun bu genç
ruhu ve yaşama sevincine içini çekip ona gülümseyerek karşılık verdi.

"Günaydın balım."
"Günaydın büyükanne."
"Hava ne kadar hoş öyle değil mi?"

dedikten hemen sonra Büyükanne Maria'nın kendi müzik mırıltısıyla dans edişi
görülmeye değerdi. Büyükanne Maria ünlü bir balerindi, sabahları -özellikle de
bahar sabahları-, keyifli olduğu günlerde kendi müzik ritmiyle dans etmek onun
vazgeçilmezleri arasındaydı. Bugün de keyifli bir gündü, bugün Anna onca parasızlığından
sonra bir iş ayarlamıştı. Regious Bar'ında ilk kez sahne alacaktı. Daha önce de
-bundan yaklaşık altı ay önce- farklı barlarda çalışmıştı; ama Regious'a ilk
defa gidiyordu. İş bulabildiğine seviniyordu; ama onca aradan sonra başarısız
olabileceği ihtimali onu korkutuyordu. Büyükanne Maria bunu sezmiş gibi kristal
mavisi gözlerini, Anna'nın yeşil, korkulu gözlerine dikti.

"Korkuyorsun..."
"Büyükanne lütfen-"
"Korkma! Ben burada korkacak değil de
sevinecek bir şey görüyorum. Bu çok yanlış Anna..."
"Biliyorum; ama ben başarısız oldum
Büyükanne.-çenesine doğru ilerleyen gözyaşlarını silerek- Korkuyorum; çünkü iyi
değilim. İyi olsaydım..."
"Alex yanında olurdu öyle değil mi?"
Anna cevap vermedi. Bu bir anlamda "evet"ti.
Evet, Alex'e gelince Alex; Anna'nın her şeyiydi, bir zamanlar... Müziğe onunla
başlamıştı, çok iyi bir gitarist oluşu Anna'yı etkilemişti. Doğrusu kulağı da
oldukça iyiydi, Anna'nın sesinin güzelliğini fark etmiş ve ona müzik hayatının
ilk adımlarında hep yanında olmuştu. Fakat bu dostluk Alex’in bir müzik şirketinden
ikisi için de güzel bir teklif almasıyla son raddelerine gelmişti. Çünkü Anna
ün meraklısı bir kız değildi, o müziği seviyordu; çünkü müzik içine işliyordu.
O müzikle dans ederdi bazen… Bazen savaşırdı, bazen kavga ederdi, bazen müzikle
kusardı kendini; ama asla ona dokunulmasını istemezdi. Zaten o günlerde kendini
hiç de iyi hissetmiyordu, daha doğrusu yetersiz hissediyordu. Alex bunu Anna’nın
kendine karşı özgüven eksikliği durumuna bağladı ve onunla ilişkilerine ara
vermeleri gerektiğine inandırıcı bir konuşma yapıp cehennem oldu. –Yani en azından bu Anna’nın deyimiyle.-

Alex’ten sonra Anna bir daha asla şarkı söylemedi. Evde tam altı ay boyunca sıradan bir alba
gibi davrandı. Ailesi onun bir geçiş dönemi içinde olduğunu fark ettikleri için
ses etmediler. Sonrasında Anna bir karar aldı: Müziğe başlayacaktı. Zaten
başlamaması demek ölüm gibi bir şeydi. Benliğini
bulduran notalar, kendinden geçiren müzik tınıları ve sadece orada kendini
gösterebildiği sahne olmadan asla yapamazdı. Büyükanne Maria Anna’yı çok
iyi anlıyordu; çünkü aynı şey Büyükanne’nin dans yeteneği için de geçerliydi.

Seni anlıyorum Anna. Lakin bu kararı sen verdin ve bana
göre; tam da benim Anna’ma yakışacak bir karardı bu. Sen bu hayatta savaşmaya
karar verdin Anna. Bu yüzden geçmiş seni asla yıldırmasın, geçmişte herkes
kendine göre yanlış kararlar verir. Önemli olanın doğru gelecek olduğunu ve
benim birazdan mutfağa gitmezsem artık kızarmış ekmek makinesinin mevta
olacağını ikimizde biliyoruz, değil mi?” dediğinde Anna sevecen bir
şekilde kıkırdadı ve Büyükanne de doğruca mutfağa koştu. Anna çok şanslı
olduğunu hissetti, iyi ki ailesi vardı ve onunla birlikteydi.

Kırmızı Cherokee’si ile Regious’un önünde duran Anna, arabadan inip barın önünde durdu.
Güzel ve bilindik barlardandı; insanların eğlenmek için geldikleri şuan gayet
huzurlu ve hoş görünen cinstendi. Bara girdiğin barın sahibi onu kapıda
karşıladı. Anna oldukça kibar bir şekilde kendini tanıttığında Bay George ona
sahneyi işaret etti. Oldukça tatlı ve kibar bir adama benziyordu. Daha insanlar
gelmemişti ve onu çağıran grubun davulcusu ile göz göze geldiler.

Ben geldim!” dedi Anna mutlu bir şekilde. Bu iş
için daveti grubun davulcusu Ben önermişti; çünkü vokalistleri bahar nezlesi
geçiriyordu. Bu davet üzerine Anna teklifi hemen kabul etmişti. Ben nazikçe
gülümsedi ve Anna’yı mikrofona davet etti. Ne çalacaklarını önceden
ayarlamışlardı: Black’in güzel şarkılarından birini, “Wonderfull Life”
şarkısını, söyleyecekti. Müzik çalmaya başladığında Anna oldukça rahat
görünmeye çalıştı.

Here I go out to sea again
The sunshine fills my hair
And dreams hang in the air
Gulls in the sky and in my blue eye
You know it feels unfair
There's magic everywhere

Şarkı böyle
başlıyordu ve oldukça güzeldi. Anna kendini şarkının akışına bırakıp söylemeye
devam ederken kendini dinleyenleri şöyle bir gözden geçirdi. Beğendiler mi acaba diye kendi kendine
sormaktan kendini alamasa da bunları boş vermenin tam zamanı olduğunu o da
gayet iyi biliyordu.

The sun's in your eyes, the heat is in your hair
They seem to hate you
Because you're there
And I need a friend, oh I need a friend
To make me happy
Not stand here on my own

Tanrım, şarkı nasıl da kendini
anlatıyordu. 80’lerdeki şarkı yazarları da belki onun gibi kalmışlardı; yalnız
ve mükemmel hayat saydığı yerde arkadaşsız… Şarkıyı bitirdiğinde çalınan alkış
ve ıslıklar onu kendine getirdi. Gülümsedi ve bir an için bile olsa gerçekten
dünyaya şarkı söylemek için geldiği gerçeğine sımsıkı tutundu. Teşekkür ederek
sahneden indiğinde kendisini alkışlayan bar çalışanına bir kez daha teşekkür
etti ve grubun ona olan teşekkürlerini gülümseyerek karşıladı. Uygun bir masa
bulduğunda oturmak için yeltendi; ama tatlı bir kız ondan önce davrandı ve ona
hafifçe dokundu. Anna refleksle ona döndüğünde ‘’Eşlik
edebilir miyim?’’ dedi nazik bir ses
tonuyla. Anna bu tatlı kıza gülümsedi ve “Tabii, buyurun.
dedi yanındaki sandalyeyi işaret ederek. Garsonu çağırdıktan hemen sonra “Ben Anna.” Diyerek elini ona doğru uzattı.
Gözlerindeki dost canlısı bakışlar Anna’yı etkilemişti. Büyükannesinin dediği
gibi önemli olan doğru gelecekti
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Zoe Allison
Müzisyen | Yan Fülüt
 Müzisyen | Yan Fülüt
Zoe Allison


Karakter Yaşı : 24
Rp Partneri : Rayon Dylan
Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 02/03/11
Lakap : Z, Zo.

''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Empty
MesajKonu: Geri: ''Müzik Hissin Uğultusudur.''   ''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Icon_minitimeCuma Haz. 24, 2011 3:07 pm

‘’Tabii, buyurun.’’ dedi kızıl saçlı, sevimli kız. Zoe gülümseyerek
yanına oturdu. ‘’
Ben Anna.’’ Dedi ardından. ‘Anna’
diyerek içinden bir kez daha tekrar etti Zoe. Kızın uzattağı eli tutarak;



‘’Zoe,’’ dedi ve el sıkıştılar. Barmene içeceklerini sipariş ettikten sonra
Zoe düşünmeye başladı. Anna’yla yeni tanışmışlardı ve hemen konuya girmek çok
saçma olurdu. Aslında diğer ihtimalleri hesaplamamıştı Zoe. Anna’nın kendi
grubu olabilirdi, onları bırakmamak isteyebilirdi. Fakat şansını denemek ona
zarar vermezdi. Konuya nasıl başlayacağını bilemese de bir yerden başlamak
gerekir, düşüncesiyle sözlerini devam ettirdi Zoe.
‘’Sesin gerçekten
çok güzel.’’
Dediğinde Anna alçakgönüllülükle gülümsedi. ‘’Bende burada
çalışmaya başladım, yan flüt çalıyorum ve küçük bir grubum var. Gitar, yan flüt
ve klavyeden oluşuyor,’’
derin bir nefes alarak devam etti Zoe, ‘’Fakat her grupta
olduğu gibi bizimde bir eksiğimiz var.’’
Hemen konuya girmese daha iyi olurdu belki de
ama başka seçeneği kalmamıştı. Anna’yla bir geçmişleri olmadığından,
konuşacakları başka bir konu yoktu.
‘’Eğer sende istersen… Grubumuzda seni
vokalist olarak görmekten çok memnun oluruz.’’
Diyerek gülümsedi.


Anna’nın ne tepki vereceğini bilmediğinden, kendine olumlu ya da
olumsuz cevaplara hazırlamıştı. Anna’nın grubu da çok iyiydi, onları seçmemesi
gayet normaldi. Fakat bu kızda bir şey vardı. Zoe sanki onu yıllardır tanıyor
gibiydi ve ilk gördüğünde ısınmıştı ona.



Barmen o sırada soğuk içeceklerini önlerine koyduğunda Zoe
düşüncelerinden kurtulmayı başardı. Konuşmaları yarıda kesilmişti ama bu fırsat
Anna’nın düşünmesini sağlardı. Zoe, estetik bir bardağa konulmuş olan içeceğini
nazikçe eline aldı ve kızdan bir cevap beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Annamarie Snowdrop
Müzisyen | Vokal
 Müzisyen | Vokal
Annamarie Snowdrop


Karakter Yaşı : 21 # Ölmek için çok genç yani asalksl.
Rp Partneri : Yoooğk . Benim püskevitim de yok Q.Q
Mesaj Sayısı : 45
Kayıt tarihi : 06/06/11

''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Empty
MesajKonu: Geri: ''Müzik Hissin Uğultusudur.''   ''Müzik Hissin Uğultusudur.'' Icon_minitimeCuma Haz. 24, 2011 4:07 pm

Zoe,
diyerek Anna’nın uzatılan elini sıktı Zoe. Zoe güzel bir isimdi, Anna en
azından bugünlerde kimsenin adının Zoe olmadığı gibi garip bir düşünceye daldı.
Bu düşünceden sıyrılarak başında dikilen garsona gülümsedi. Ona kendisine bir çikolatalı
milkshake istedi. Alkollü içecekleri oldu olası sevememişti, sadece özel günler
için sakladığı şaraplar haricinde pek de alkollü içecek seven bir tip değildi.
Garson başını onaylarcasına sallayıp onlara içecek getirmek için uzaklaşırken
Anna’nın gözleri Zoe’ye takıldı. Düşünceli bir hali var gibi diye düşündü. “Sesin gerçekten çok güzel.” Dediğinde
şaşkınlıkla gülümsedi Anna. Bunu beklemiyordu, kesinlikle… “Bende burada çalışmaya başladım, yan
flüt çalıyorum ve küçük bir grubum var. Gitar, yan flüt ve klavyeden oluşuyor

dediğinde Anna hemen anlamıştı ne demek istediğini… Böyle bir şey nasıl
olabilirdi, aklı almıyordu. Daha ilk günden böyle fırsat yakalaması alışık
olduğu bir şey değildi elbette. Zoe derin bir nefesten sonra sözlerine devam
ettiğinde ise Anna vereceği teklif için adam akıllı düşünmeye başlamıştı bile.
[/font]

Fakat her
grupta olduğu gibi bizimde bir eksiğimiz var. Eğer sende istersen…
–hafif
bir duraksayıştan hemen sonra-
Grubumuzda seni
vokalist olarak görmekten çok memnun oluruz.


Zoe gülümsüyordu ve belli ki bu gülümseyiş teklifine büyük
içtenlik katmıştı. Bu teklifi pekâlâ kabul edebilirdi; çünkü şurada hali
hazırda onu sahiplenecek bir grup yoktu. Ayrıca Anna para kazanmak da
istiyordu, birkaç ay sonra kendi evine taşınacağı anda da ailesinden maddi
destek beklemek büyümüş olduğunu göstermezdi değil mi?
Rahat bir nefes alarak Zoe’nin gözlerine baktı Anna. Onun, Alex gibi Anna’ya geçmişte yaptığı hatayı Anna’ya yapmayacağından neredeyse
emin olarak sözlerine başladı.


Açıkçası benim şuan hali hazırda
bir grubum yok ve size katılmayı çok isterim.
” dedi ve milkshake
bardağından bir yudum aldı. Soğuk, kuru boğazını rahatlatmış ve çikolata ruhuna
mutluluk katmıştı.

Bu… Gerçekten çok iyi olur.
Dediğinde hafifçe güldüğünü hissetti Anna. Altı aydan sonra ilk defa bu kadar
mutlu olmuştu. Bana yaptığın yardımlar için teşekkürler Tanrım, dedi içinden
Zoe’nin buz mavisi gözlerine bakarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
''Müzik Hissin Uğultusudur.''
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Contraria Vocantum Rpg :: RP Out :: Arşiv :: Rol Oyunları-
Buraya geçin: