Adı: Harmonia Helios olarak bilinsede gerçek ismi Ivana Rupert ama bunu daha kendisi bile bilmiyor.
Yaşı: Daha on altı yaşında bir Alba. Gençlik rüzgarlarına kapıldığı anlar çok fazla...
Kökeni: O bir Alba. Genç olmasına rağmen güçlü bir Alba.
Burcu: Terazi
Yeteneği: Işık
Mesleği: Öğrenci
Geçmişe Dair...
Aslında onun kendine ait bir geçmişi yok. Kim olduğunu bilmiyor. Ailesi onu daha bir kaç günlük bir bebek iken bırakıp kaçtılar veya başka sebepler... O zamanlar iyiler daha fazlaydı ama bu yeterli olmuyordu. Onu bulan yaşlı ve hayattaki tek beklentisi ölüm olan bir kadındı. Kendisine hiç bir yardımı dokunmayan ancak başkalarına yardım eden yaşlı bir kadın.
Caeruleus'ta ki - tabi şimdi orada sadece döküntüleri olan - yetimhaneye götürdü. Yaşlı kadın orada çalışıyor ve yetimlerle ilgileniyordu. Karanlık bir arka sokakta bulduğu küçük bebeği buraya getirmişti. Yaşlı kadın yıllar önce onu bırakıp kaçan kızının ismini küçük bebeğe koydu. Harmonia. Ama kızına olan kırgınlığını küçük bebeğe hiç belli etmedi. Onu sarıp sarmaladı. Küçük bebek Harmonia yetimhanedeki en sevilen bebekti. Diğer yetimlerde ona bakıyor ve seviyordu. Küçük bebek yılların getirisi ile büyüyordu ve güzelleşiyordu. Sarı parlak saçları ve masmavi gözleri herkesin nefesini kesiyordu. Diğer Albalara nazaran güzeldi. Tabi yaşlı kadınlar ve yetimhanede ki çocuklar gün yüzü görmediklerinden dolayı sadece yetimhanede ki kişiler için yorum yapabiliyordu ve onlara göre en güzel Harmonia idi. Küçük kız altı yaşına bastığında ışığı göz kamaştırıyordu. Ancak onu bulan yaşlı kadının tedirginlikleri de içindeki karanlık sıkıntıyı artırıyordu. Bu kız kimdi? Ailesi neden onu bırakmıştı? Peki ailesi kimdi?
Yaşlı kadın elinden geldiğince kızın ailesini aramıştı ancak bir sonuca varamamıştı. Küçük kız ışık yeteneğine sahip bir Alba'ydı. O yıllarda Lucens Akademisi de üç ırkada ev sahipliği yapıyor ve güçlerini kontrol edebilmeleri ve bu karanlık dünyada hayatta kalabilmeleri için ders veriyordu. Yaşlı kadının aklında zamanı gelince kızı oraya göndermek ve Harmonia'nın kendi hayatını kazanabilmesi için eğitim alması gerektiği düşüncesi dolanıyordu. Ancak yaşlı kadın bunu göremeden öldü. Harmonia'nın içine kapandığı ve sessizleştiği ilk gün... Küçük kız artık içine kapanıktı. Hayattaki tek dayanağını kaybetmişti. Diğer kadınlarda bu duruma üzülüyor ancak ellerinden birşey gelmiyordu. Harmonia on yaşına bastığında yetimhaneye gelen bir çift onu gözlerine kestirdiler. Alba olan çift daha yeni evlenmelerine karşın bir çocuk evlat edinmek istiyordu. Yaşlı kadınlar Harmonia'nın gitmesini istemeselerde kızı çifte evlatlık verdi. Artık o Harmonia Helios'tu.
Yeni bir dünya, yeni bir hayat... Harmonia yeni ailesinin yanında daha iyi şartlarda büyümeye devam ediyordu. Ancak Harmonia artık on üç yaşındaydı ve bir Alba olarak eğitim görmeliydi. Yetimhanede ki yaşlı kadınların Harmonia gitmeden önce çifte söyledikleri isteği yerine getirme zamanıydı. Bu yüzden Harmonia Lucens Akademisine gönderildi. Ancak yıllardır içinde büyüttüğü geçmiş hırsını çözmek istiyordu. Yaşlı kadını öldükten sonra o kim olduğunu daha fazla kafasına takmıştı. Onu bırakıp giden ailesini bulmak istiyordu. Kim olduğunu bulacaktı.
Bilinmeyen Geçmişe Dair...Yıllar önce Alba'lar tarafından tanınan çok güçlü bir aile vardı. Rupert Ailesi. Caeruleus'ta büyük bir malikanede yaşıyorlardı. Caeruleus'ta artık lanetli malikane olarak adlanrılan Mountrachet malikanesinde yaşıyorlardı bir zamanlar... Şimdi ardından sadece döküntüleri ve kimsesinin sonunu bilmediği labirenti kaldı.
Bir zamanlar malikane şen kahkaları ile ünlüydü. Anita'nın attığı kahkalar ile... Ve onu hayranlıkla izleyen sakat erkek kardeşi Gregoery. Aslında onun doğmasını hiç istememişti Gregoery. Hayat ona adil davranmamıştı. Bir ayağı, diğer ayağından küçüktü. Herkes tarafından küçük düşürülmüştü. Kardeşi bu hayatını daha da zorlayacaktı. Zaten Anita doğduktan sonra küçük bebeğe onu ağlatacak herşeyi yaptı ama Anita bir kez bile ağlamamıştı.Gregoery o günden sonra kız kardeşine hayran kaldı. Anita büyüdükçe güzelleşti, Gregorery ise daha da kötü hale geldi ancak bir an bile kız kardeşi ona kötü bir muamele yapmadı. Ancak kız kardeşini bir gün malikanenin yanında bir adamla gördü. Gizlice onları izledi. Aşıkları... Alba olmasından dolayı parlayan sarı saçları, mavi gözleri olan Anita'nın karşısında ki adama olan aşkını gören Gregoery oradan uzaklaştı. Sadece iki gün geçtikten sonra kız kardeşi kaçtı. O aşık olduğu Alba adama ve hayat yeniden Gregoery'nin acı çektiği günlere döndü. Malikanede bir daha hiç kahkaha duyulmadı. Anita'nın ismi bir daha hiç anılmadı. Oysa Gregoery, Anita'yı özlüyordu ve kalbi acı çekiyordu.
Yıllar yılları kovaladı ve Gregoery, parası için onunla evlenen Lisbeth ile tanıştı. Evlilikleri hiç iyi gitmiyordu. Ancak Lisbeth geldiği ezik, köylü tabakayı göstermeden evliliklerinin güzel olduğunu vurguluyordy herkese. Onlar Alba ve Nigra savaşlarına uzaktılar. Onlar kendi ailelerinin fertleri ile savaşmaktaydılar. Küçük kızları Rose ise bu ailenin en zayıfı oldu. Bir Alba olmasına karşın hiç iyi değildi. Onun koruması gerekenler vardı ancak o daha kendi bile koruyamıyordu. Görevini yapamıyordu. Zaten kısa süre içinde de vazgeçti. Ancak bu kez de yanlızlık ile savaşmaya başladı. Çok yanlızdı.
Gregoery ise kız kardeşinin izini sürüyordu. Yıllardır bıkmadan bunu yapıyordu ama ulaştığı sonuç onu yıkmıştı. Kız kardeşi ölmüştü, öldürülmüştü. O aşık olduğu adam ile beraber Nigralar tarafından öldürülmüştü. Arkalarında küçük kızları Eliza'yı bırakmışlardı. Gregoery onu yanına aldı hem kız kardeşine olan özlemini onunla gideriyor hem de Rose'un yanlız kalmamasını sağlıyordu. Ama hayat her zaman adil değildir. Kimse için. Yıllar birbirini kovalamaya devam etti. Rose bir Alba ile evlendi ancak hiç mutlu değildi. Çünkü bir çocuğa muhtaçtı. Biricik dostu, kuzeni Eliza'sı onun için her şeyi yapardı. Kocası Leon ile Eliza'nın kendisine bir çocuk vereilmeleri için ikna etti. Eliza kuzenin üzülmemesi için bunu kabul etti ancak hiç düşünülmeden aldığı bu karar hayatını değiştirecekti. Küçük bebek kısa süre içinde doğdu ancak Eliza ondan kopamadı. Ancak Lisbeth çocuğu ondan aldı. Eliza'nın iki gün sonra aldığı haber ise tamamen yıkılmasına sebeb oldu. Rose ve Leon ölmüştü. Nigralar Rupert ailesinden iki can daha almıştı.
Eliza küçük bebeği Ivana'yı almalıydı ancak Lisbeth bir kıskaç gibi çocuğu kendisinden koparmıştı. Eliza kalbinde ki Viva'ya olan inancı ile kızını kaçırdı. Ancak biricik annesinin ve kimsenin bilmediği ikiz kardeşi Sammy'nin anısına bıraktığı broş'u almalıydı. Küçük bebeği Caeruleus'ta karanlık bir sokağa bıraktı. Hemen dönecekti. Ancak broşu almak için eski yaşadığı eve gittiğinde Lisbet'in, hem koruduğu hemde köle niyetine kullandığı Lanceus'lar onu yakaladılar. Eliza kaçma isteği ile bindirildiği arabadan atladı ancak buna Alba kalbi dayanamadı. Birkaç gün sonra Lisbeth Ivana'nın kaçırıldığı haberini duyurdu. Planları doğru işlememişti. Çocuk bulunamadığında ise Albaların ve diğerlerinin şüpelenmemesi için çocuğun bulunduğunu söyledi ve iki ay geçtikten sonra kızın öldüğünü ilan etti. Lisbeth artık yanlızdı. Rubert ailesinin yaşadığı bilinen tek ferdi Lisbeth'te aileye düşman Nigralar tarafından öldürüldü. Onu hiç sevmeyen eşi Gregoery ise bir daha görülmedi.
Aile Hakkında ki Püf Noktalar...Gregoery Rupert - O zamanların en tanınan aristokrat aileri Rupert'ların en yaşlı kişisi. Bir nevi aile reisi. Kız kardeşi Anita'ya karşı konulmaz bir sevgi ile bağlıdır. Eşi Lisbeth'e karşı hiç birşey hissetmemiştir ve ailesinin zorunluluğu yüzünden evlenmiştir. Eşi Lisbeth'in aileyi darma duman etmesi ile beraber ortadan kaybolmuştur.
Gregoery'nin yeteneği Işıktı.
Lisbeth Anna Rawel / Rupert - Düşük seviyede ki bir ailenin kızı olan Lisbeth para karşılığında Rupert ailesinin aksak ve hastalıklı olan Gregoery ile evlendirilmiştir. Lisbeth'in hayatı evlliğinden sonra değişmiştir. Kendi geçmişi ile ilgili hiç birşeyin öğrenilmemesi için çalışmış ve bunu azda olsa başarmıştır. Alba olarak birkaç Lanceus'u koruyordu ancak herkes onları köle gibi kullandığınıda biliyordu. Nigralar tarafından öldürüldü.
Lisbeth'in yeteneği Mantık'tı.Anita Rupert / Hellon - Gregoery'nin kız kardeşi Anita Rupert aşık olduğu bir Alba'ya kaçtı ve ailede ismi bile anılmayan birine dönüştü. Birkaç yıl sonra eşi ile beraber Nigralar tarafından öldürüldü.
Lisbeth'in yeteneği Yaşam'dı.Rose Rupert / Mallen - Gregoery ve Lisbeth hastalıklı küçük kızları. Alba olmasına karşın gücü hep zayıf olmuştur ve Lanceus koruması yapamamıştır. Rose'un küçükken iki ay boyunca kayıp olmuştur ama kısa sürede bulunmuştur. O süre içinde Nigralar ile teması olmuştur ancak Rose onlardan kaçmıştır. Kasabalının söylediğine göre Nigralar onu ritüelleri için kullanırlarken güçsüz düşmüş ve hastalıklı bir yapısı olmuştur. Ancak Nigralar yarım bıraktıkları işi tamamlamışlardı. Eşi Leon ile beraber Nigralar tarafından öldürülmüştür.
Rose'un yeteneği Işık'tı ancak bu yeteneği fazla kullanamıyordu.Leon Mallen - Rose Rupert'ın eşi. O zamanların en ünlü sanatçısı olarak bilinen Leon, bir gezi sırasında Rose ile tanışmıştır ve kısa süre sonra evlenmişlerdir. Ancak Rose'un kuzeni Eliza'ya da gizli bir sevgisi vardır. Rose ile beraber Nigralar tarafından öldürülmüştür.
Leon'nun yeteneği Mantık'tı.Eliza Hellon / Rupert - Anita'nın kızı, Rose'un kuzeni olan Eliza ailesi öldürüldükten sonra Gregoery tarafından bulundu ve yaşadıkları malikaneye getirildi. Ailesinin ölümünden sonra bir süre ikiz kardeşi Sammy ile beraber kuytu bir köşede yaşamıştır ancak Sammy güçsüz bir Albaydı. Sammy'yi kaybettikten sonra yakalandı ve malikaneye getirildi. Eliza, kuzeni Rose'a karşı çok iyi kalpliydi. Onu diğer herkesten çok seviyordu ancak Rose evlendikten sonra aralarında ki güçlü bağ koptu. Rose'un son istediğini Leon'dan ona bir çocuk vermesini istediğinde hemen kabul etti. Bu aralarında buzu çözeceğini sanmıştı. Ancak Eliza bebeğe bağladı. Lisbeth'in Lancus'ları tarafından yakalandı ancak kaçırıldığı arabadan atladı ve Alba kalbi buna daha fazla dayanamadı.
Eliza'nın yeteneği Yaşam'dı.Kişiliğine Dair...
- Harmonia ilk karşılaştığınızda ifadesiz, soğuk görünebilir. Ancak gözlerinde ki pırıltıyı yakalarsanız onun nasıl biri olduğunu farkedersiniz. Gözleri hep bir umutla, neşeyle, mutlulukla parlar. Ama buun farketmekte düşündüğünüz gibi kolay değildir. Harmonia kapalı bir kutudur ve bunu istediğine gösterir. Ama yüzüne koyduğu maske bazen aralanır gibi olur.
- Fiziksel açıdan bakılırsa Alba'ların ki gibi sarı saçları ve mavi gözleri vardır. Ancak onun saçları ve gözleri diğerlerine karşı farklı parlar. Uzun boyludur ancak sırık gibi değildir, ifadesiz ve soğuk görünür. Görünmeye çalışır ve bunu başarıyor.
- Harmonia, yaşlı kadınını kaybettiğinde Viva olan inançları artmıştır. Aslında pek dindar sayılmaz ancak Viva'ya olan bağlılığıda görülmeyecek gibi değildir. Viva'ya bazen sitem etsede inancı kuvvetli sayılabilir.
- Sessiz bir kızdır. Pek konuşmayı sevmez. Fazla dostu yoktur. Sadece bir iki tane. Hoş onlara dost denmesi de biraz tuhaf kaçar. Daha çok yanlız kalmaktan hoşlanır. Asosyal bir kız izlenimi verir. Öyle olmadığınıda ancak onu çok iyi tanıyan biri bilebilir.Lider ruhludur ancak bunu gösterecek ne zamanı vardır ne de yeri. Aslında bunlar sadece bahaneler o sessiz ve yanlız görünmek istiyor.
- Eğlenmek konusunda isteksizdir. Partiler ve içkiler ona göre değildir. Onun daha önemli işleri vardır. Erkekler konusunda tereddütleri vardır, daha kendisi bile bilmesede kızlardan hoşlanıyordur. Biseksüeldir aslında.