Contraria Vocantum Rpg
Bir gezegen ve birbirine düşman iki ırk. Bir de arada kalanlar... Yüzyıllardır süre gelen bir savaş... Bu büyülü savaşa siz de dahil olun!

Üyeyseniz giriş yapın, eğer değilseniz hemen kaydolun ve eğlenceyi kaçırmayın!
Contraria Vocantum Rpg
Bir gezegen ve birbirine düşman iki ırk. Bir de arada kalanlar... Yüzyıllardır süre gelen bir savaş... Bu büyülü savaşa siz de dahil olun!

Üyeyseniz giriş yapın, eğer değilseniz hemen kaydolun ve eğlenceyi kaçırmayın!
Contraria Vocantum Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 İlkler

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Patrick W. Rock
Auctoria | Foto Muhabir
 Auctoria | Foto Muhabir
Patrick W. Rock


Karakter Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 09/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: İlkler   İlkler Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 10:46 pm

İlkler X4gor5
Sene:2008


En son Patrick W. Rock tarafından Cuma Mart 11, 2011 10:32 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampakademisi.turkforumpro.com/
Patrick W. Rock
Auctoria | Foto Muhabir
 Auctoria | Foto Muhabir
Patrick W. Rock


Karakter Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 09/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 10:47 pm

Akademi müdürü, Rick ile ilgilenmek yerine kendinden alt bir mevkiye sahip olan Eleanor adında bir profesörü görevlendirmişti.
Tatlı bir konuşma eşliğinde akademinin avlusunda dolaşıyorlardı. Seyrek yağan kar hafif bir rüzgâr ile savruluyordu her tarafa. Hava, fon için ideal olabilirdi, fakat makinelerin donma riski vardı. Tabii Teddie -yani gözbebeği olan fotoğraf makinesi bu gibi koşullara oldukça uygundu. Ya ekipmanlar? diye iç geçirdi, genç adam.
"Bay Rock?"diye düşüncelerinden sıyrıkmak zorunda kaldı. Onunla ilgilenen Bayan Eleanor, durmuş Rick'e bakıyordu. Belli ki birden fazla cümleleri bir araya getirmiş ve cevap alamamıştı. Gözlerini kırpıştıran genç adam, stajer olarak yanında dolaşan yeni çocuğa dönerek "Caine, git akademinin özel köşeleri keşfet."dedi ve ardından çocuğa güvenmeyip "Kendi tarzında değil, tamam mı?"dedi. Aslında dil ve anlatım bakımından ne kadar da bir soruya benzesede, ima ve vurgular bariz bir emir tarzındaydı.

Bu yeni çocuğu Quin -Rick'in iş arkadaşı- bulup getirmişti. Bir stajere göre oldukça iyiydi, ama yinede toyluğundan da ödüm vermiyordu.
Gotik giyim tarzı, bolca piercing ve dövmesi olan bir ergendi aslında. Tam bir sorunlu çocuk imajı yansıtıyordu. Ama ilginç bir espiri anlayışı olduğundan Rick çabuk ısınmıştı ona. Eğer çocukta bir şeyler görürse küçük ekibinede katabilirdi.
İş dışında bazı serbest projeler peşinde de koşuyordu, Rick. Örneğin geçen hafta eski bir demir fabrikasında oldukça ilginç resimler çekmişti. Modeller az buçuk tanınıyordu. Resimleri iyi bir dergiye satarsa kendine yeni teknolojik aletler satın alabilirdi. Mesela dün internette gördüğü fotoğraf makinesi gibi. Su altında çekim yapabilen ve Zoom oranı kum taneciklerini tek tek sayabileceğiniz kadar yüksek olan makine.
Rick heyecanlandı ve dudaklarında salakça bir sırıtış belirdi. Eleanor'a dönerek "Haydi, küçük modellerimize bir göz atalım."dedi.
Kadın ilk önce şaşkın bir edayla baksa da, daha sonra kendisini toparlayıp Rick'e nazikçe gülümsedi. Ardından öğrencilerin yoğun olduğu kesimlere doğru ilerlemeye başladılar.

Rick, etrafını didik didik ediyordu. İyi ve farklı simalar hiçbir zaman gözünden kaçmazdı. Sanki polislerin veri tabanındaki bir eşkali arar gibi tarıyordu.
Ve işte ilk sima; kirli sarı saçları günün loşluğuna inat parlıyordu yine de. Eleanor, genç adamın bakışlarını takip ettiğinde sanki ortada bir soru varmışçasına "Ah, o Raven. Raven Orlov."dedi.
Kız sanki üzerindeki bakışları sezmiş gibi hemen Rick'ten yöne baktı. Tatlı yeşil gözler... Rick çarpık bir gülümsemeyle genç bayanı hafifçe selamladı. "Listeye not edin, Raven."dedi ve ardından ağacın altındaki bir bankta oturan genç bayana doğru ilerlemeye başladı. Eleanor, adamın arkasından kaşları çatılı bir ifadeyle bakarken kendisine emir mi yoksa rica mı edildiğinden emin değildi.

Rick, boynundan çantasını çıkararak "Bayan Raven?"diye sordu bilmesine rağmen. Kız, yalnızca bakmayı sürdürürken "Oturabilir miyim? Bir teklifte bulunacaktım."dedi ve cevabı beklemeden kızın yanına oturdu. Gözü kadın profesörü aradı, bulamamak içini rahatlatarak tekrar yanındaki başağa döndü.


En son Patrick W. Rock tarafından Cuma Mart 11, 2011 8:13 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampakademisi.turkforumpro.com/
Raven Orlov
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
Raven Orlov


Karakter Yaşı : 19
Rp Partneri : Ionine.
Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 05/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimeCuma Mart 11, 2011 5:02 pm

Yorgunluk genelde Raven’a yabancı bir duyguydu. O istese kilometrelerce yol yürüyebilir hatta koşabilirdi. Oysa o gün gözlerinin altında mosmor halkalar belirmişti, uykusuzluğun belirtisi olarak. O çirkin morluklardan kurtulmak için bir şişe pahalı fondöteni yüzüne boca etmişti ama nafile, morluklardan kurtulmak için derisini söküp atması gerekecekti sanki! Eninde sonunda o fondöten yüzünden akıp gittiğinde geri kalanla baş etmek zorunda kalmıştı. Geriye kalan tek şey fondöteni yüzünden neredeyse kazırken acıttığı cildi değil, başarısızlık hissiyle kırılan kalbi olmuştu.

Her şeyin nedeni aptal bir görüştü. Raven’ın tanıdığı biri bile değildi. Her zamanki gibi kesik kesik görüntülerin aksine bu defaki Raven’ın yeteneğine oranla fazlasıyla netti, ilk defa zihninin yanında bedenini de o zamana götürmüş gibi hissetmişti. Kalbinin üzerindeki ağırlıktan kurtulup öne doğru birkaç adım atsa karanlıktan kurtulacak, ardında objektifleri gözü alan fotoğraf makinelerinin sergilendiği camekâna, minicik avuçlarını dayamış o sarışın çocuk Raven’ı fark edecekti. Fakat Raven ona ulaşamamıştı. Kendini yeniden kızlar tuvaletinde bulduğunda onu böylesine etkileyen çoğuğun vitrinden yansıyan bakışları mıydı yoksa görüntünün beraberinde getirdiği gerçeklik miydi, bilmiyordu. Tek bildiği tekrarının yaşanmamasını umarak geçirdiği bir hafta boyunca görüntünün parçalarının sapık bir eski sevgili gibi onu takip etmiş olduğuydu.

Aynayı ellerinin arasında sıktı ve garip bir ışıkla parlayan gözlerini görmek için yeniden aksine baktı. Bir dakika öncesinden daha berbat görünüyor olması mümkün müydü? Şakaklarını sıktı ve uzun zamandır en yakın arkadaşlarından biri olan aynasını çalıların arasına fırlatarak arkasına yaslandı, bir gün aynaya bakmaktan çekineceği hiç aklına gelmezdi. Neden dünyanın sonu gelmiş gibi hissettiğini anlam veremeyerek saçlarının arasındaki kalemi çekti ve mis kokulu bir ağırlık omuzlarından aşağı düşerken iri buklelerin biraz olsun onu saklayabilmiş olmasına sevindi. Hiç değilse koruyucu bir perde gibi yüzünü maskeleyen saçlar ona ihanet etmemişti. Bir tutam yasemin kokulu saç yüzünün önünden uçarken dişlerini sıktı, rüzgar tam da hırçınlaşacak günü bulmuştu.

Etrafına bakınırken zamanını boş boş oturarak geçirmeyi planlıyordu Raven, oysa kendisine bakan gözleri fark ettiğinde aynayla yaşadığı tartışmanın üzerinden on dakika bile geçmemişti. Hala sinirini üzerinden atamadığından başta bakışları kaile almamayı düşündü, bulunduğu yerde bakışları üzerine çektiği bir gerçekti ama içgüdülerine güvendi. İyi ki de öyle yaptı, diğer türlü çocukluğu günlerdir peşini kovalayan genç adam kendisine doğru yürürken yüzüne yansıyan o garip ifadeyi kontrole alacak kadar vakti olmayacaktı. Alışılagelmiş bir şeydi aslında, Raven zamanda bir su gibi akmaya başladığı günden beri bu tür garip tesadüflere alışmıştı, ancak o seferki farklıydı. O sefer Raven kendi tarafı yerine o yakışıklının tarafını tutuyordu, her adımında tehlike sezdiği yakışıklının.

Gerildi, genç adam her ne kadar aklını başından alan bir yakışıklı olsa da zamanın kendisini uyardığından emindi. Onun kış göğünü andıran buz gibi, birkaç eğlence ve merak kıvılcımı barındıran gözleri muhtemelen kalbini kıracaktı ama Raven aldırmadı. Onun kendisine doğru yürüyüşünü görmek bile gözlerini çevreleyen yorgunluk belirtilerini unutturmuştu. “Bayan Raven?” Raven ifadesiz bir şekilde kendi gözlerinin içine bakan gözlere baktı, tepki vermedi. "Oturabilir miyim? Bir teklifte bulunacaktım." Sesi de pek güzeldi. Vaat doluydu, Raven’da davetkar bir şekilde gülümseme isteği doğurmuştu, nitekim öyle de yaptı Raven, geçirdiği en güzel günmüş gibi gülümsedi ve bankta biraz kenara kaydı. “Elbette Bay Rock, buyurun.” Sarışın adama göz kırptı-bu bir kim-olduğunu-biliyorum göz kırpışıydı.

"Sizi dinliyorum."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patrick W. Rock
Auctoria | Foto Muhabir
 Auctoria | Foto Muhabir
Patrick W. Rock


Karakter Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 09/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimeCuma Mart 11, 2011 7:09 pm

Raven'in davetkâr gülümseyişi Rick'i adeta onurlandırmıştı. Güzelliğine uygun ahenkli sesiyle "Elbette Bay Rock, buyurun."dedi ve ardından gözkırptı. Genç adamın kalkan kaşlarıyla başağa baktı. Onun adını nerden biliyordu ki? Şaşkınlık yaramaz ve küçük bir kahkaya yer verdi. Akademilerde dedikodunun hızını unutmuş olması ne utançtı. O da bu yıllardan geçmişti ne de olsa.

"Sizi dinliyorum."diyen güzel, Rick'i asıl konuya gelmesine yardımcı olmuştu. Aklındaki cümleleri toparlamaya çalıştı. Salaklaşmayacağını umuyordu içten içe. Hafifçe boğazını temizledi ve "Auctoria gazetemizde okulunuz için bir köşe ayrıldı."diye açıklamaya bir giriş yaptı. Aslında akademide kimbilir kaç kalpazan para yağdırmıştır bunun için, diye geçti içinden. Zenginlerden her zaman nefret etmiştir. Çocukluğundan beri. Robin Hood'luk çağından beri.
"Aslında bir nevi reklam köşesi diyebiliriz."derken kucağına koyduğu Teddie -yani fotoğraf makinesini havaya kaldırarak birazdan söyleyeceklerinin kanıtı olarak kullandı. "Biraz fotoğraf çekmeye geldim." sözlerinin ardından yeşil gözlere takılı kaldı bir süre.
Kadınlara karşı hep dayanılmaz zaafı olmuştu. Quin'in yaptığı espiriye yalnızca gülmüştü. Oysa şimdi inanası geliyordu.
"Dostum, akademide nasıl kızlar olduğunu görmelisin. Eminim hepsini peşine takacaksın, ama sen asıl birinin peşinde olacaksın."demişti ve bön bön bakan Rick'e "Bana öyle bakmayı sürdürürsen elindeki işi ben alırım ona göre."dediğinde hemen kendine çeki düzen verdi. İş iştir. Beğenmemişlik edemezdi. Ama kendinden küçüklerle işi olmaz diye düşünmeden edememişti. Hah, peki ya şimdi?

"Kısa ve öz olarak özel modelim olur musun?"dedi ve kız daha ağızını açmadan tekrar lafa başladı. "Hah, denemiyin olduğunu tahmin edebiliyorum."derken Raven'i alıcı gözüyle şöyle bir süzdü. Zengin züppe olarak "Senle mi uğraşıcağım be, adam."derse tüm hayalleri yerle bir olurdu. Kesinlikle bu işi Quin'e atar ve buraya adımını atmazdı.
"Yine de amatör bir foto muhabiri olaraktan bu genç adama yardım eder misiniz?"dedi. Mütevazilik Rick'e göre değildi, fakat deneyimlerinden elde ettiği kanı;
Birinci kural: İlk tanışmada kadınlara sakın kendini üstün gösterme. Kendini ortalarda tut ki, karşındakini biraz tanıdıktan sonra ukala ve küstahlığını ayarlayabilesin.
Teddie'yi boynuna asarak hazır ola geçti kendince. Çünkü cevabını aldıktan sonra tekrar işe koyulacaktı. Olumlu olursa beraber, olumsuz olursa Quin'in işini kolaylaştırmak için bugünlük arayışlarına devam eden yalnız bir kovboy olarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampakademisi.turkforumpro.com/
Raven Orlov
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
Raven Orlov


Karakter Yaşı : 19
Rp Partneri : Ionine.
Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 05/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimeCuma Mart 11, 2011 8:12 pm

Raven onu dinlerken hiç sözünü bölmedi. İyi bir dinleyici olduğu için değil, gözlem yapmayı tercih ettiği için. Rock’ın ses tonunda kaybolmamaya çalışarak onu dinlerken bir şey fark etti. İlk cümlesi ile kurduğu son cümle arasında fark vardı. İlk cümlesindeki gizli küçümsemeyi sezmişti Raven, ardından yan yana getirilen her yeni kelimeyle tadımlık duygular artmıştı. Tadımlık olarak değerlendiriyorlardı onları çünkü daha birini anlayamadan diğerine geçiyordu Rock, bunun sinir bozucu bir şey olması gerekirdi ama aksine, Raven zamanında parçalanmış özgüvenin sağlam temellerini sezmişti ve düşüyordu, ona doğru. Geçmişini yansıtan, Raven gibi bakmayı iyi bilen bir insan için açık bir kitap olan gözleri nasıl oluyor da hala gizini koruyordu? Siz yakalamaya çalıştıkça kaçan bir kuş gibiydi, Raven ipin ucunu bir yerden yakalıyor ama o daha parmaklarını ipe kenetleyemeden rüzgara düşmüş tüy gibi kaçıyordu. Kaçan tam olarak neydi, Raven asıl o konuda bilgisizdi işte. Rock veya Patrick, onun hakkında bilmesi gereken bir şey vardı. İpin ucunu yakalamalıydı ama baktıkça güzelleşen gözleri hiç yardımcı olmuyordu. Raven tutunmadan düşmek istiyordu.

Bir an çok fazla daldığını fark etti ve bir kızın bir erkekle konuşurken yapması gerektiği gibi gülümsemeyi ya da bir araba süsü gibi kafasını sallamayı düşündü ama vazgeçti. Bir fotoğraf makinesinden anlamıyor olabilirdi ama Rock’ın da saptadığı gibi modellik geçmişi vardı ve bir fotoğrafçıyı iyi tanırdı. Fotoğrafçılar size makinelerinin objektiflerinden değil, kendi objektiflerinden bakarlardı önce. Başta zayıflıkları, ardandan da yapmacıklığı ayıklar, ortaya bedeninizin ya da ruhunuzun gücünü koyarlardı, hangisi daha baskınsa artık. Raven ise güçlü bir ruha sahipti. Kısacık yaşamı boyunca imza attığı sayısız hata ona başta gözyaşlarını tutacak kadar kendi kendine sahip çıkmayı öğretmişti, ardından da gözden süzülen o birkaç mucize damlanın aslında asla dile dökemediği ve dökemeyeceği itirafları olduğunu anlamasını sağlayacak kadar olgunlaştırmıştı onu. Böylece nefes aldı Raven ve bir kez daha dalmamak üzere konuşması biten fotoğrafçıya odaklandı. Ona her baktığında gülümseme isteği duyuyordu, Raven en son bu kadar içten gülümsediğinde on üç yaşında, sevdiği çocuk tarafından ilk defa öpülmüştü.

Düşüncelerini yine ona yönlendirdi ve onunla ilgili şu ana kadar neler öğrendiğini düşündü, ismi dışında hiçbir şey. Yinede birkaç gözlem yapmıştı, Rock kendisi ile flört eden, başarılı –en önemlisi de yakışıklı- bir fotoğrafçıydı. Raven gibi konuşurken sürekli elleri ile jest yapmıyordu ama göz alıcı mimikleri vardı. Ayrıca makinesini elleyecek birini boğazlayacak gibi görünüyordu. Göz ucuyla boynunda asılı olan makineye alıcı gözüyle baktı, muhtemelen ona evi kadar tanıdık gelen makine Raven için bir bubi tuzağı gibiydi. Hiçbir zaman teknoloji ile iç içe olmamıştı. O zaman dikkatini Rock’ın duruşu çekti ve bir karar vermesi gerektiğini anladı. İşte, yine iç sesi devredeydi, büyük annesinin dırdırını örnek alırdı bu gibi zamanlarda. Raven ne zaman eğlenecek olsa duyardı o sesi. İç sesinin büyük annesinin ses tonu ile konuşması da cabası, acaba o yaşlı cadı Raven’ın ne kadar derinine işlemişti? Raven Rock’ın garip karşılayacağına aldırmadan elini ağzına götürdü ve gülümsedi. Ancak o zaman büyük bir huşu kemirdi içini, o sabah tırnaklarını yemişti. Rock şimdilik tırtık tırtık olmuş tırnaklarından haberdar olması iyi olurdu.

“Teklifin gayet cezp edici, reddetmek için hiçbir sebep göremiyorum.” dedi, aslında başta ‘sizli’ konuşmayı düşünmüştü ama gereksiz bir kibarlık gösterip onun gözünde bir başkası gibi görünmek istememişti. Onunla samimi bir dille konuşmuş olmanın etkisinden olacak, Raven bir anda kendini vereceği pozlar hakkında düşünürken buldu. Daha önce bir arkadaşı ile iddiaya girdiğinden çıplak pozlar vermek zorunda kalmıştı ama o resimler onun hala bazı şeylerden utanabiliyor olduğu bir döneme aitti, artık Raven ‘asla yapmam’ sınırını çoktan geçmişti. Hem okul adına verdiği pozlar ile ne kadar ileri gidebilirdi ki? “Değişik bir konseptin olduğuna eminim,” dedi onun egosunu okşamaya çalışarak. Biraz da onun flörtüne karşılık veriyordu ama çekingen bir kız olarak değil, ne istediğini bilen bir kadın olarak. “Genç bir fotoğrafçı olduğun için çok fazla eleştiriye maruz kalıyorsundur, oysa yaşlı bir akbaba olsan mesleğine saygı duyarlardı.” Cümlesini bitirince ayağa kalktı ve koşmaya hazırlanıyormuş gibi kaslarını gerdi. “Ne düşünüyorum biliyor musun? Bazen büyük annem gibi paralarını nereye bayacaklarını bilemeyen morukların okula bağışta bulunması iyi oluyor.” Bacaklarına doğru eğilerek sırt esnetme hareketini tamamladı ve hala üst vücudu elbisesinin açık bıraktığı çıplak bacağına değerken söylediğinin anlaşılmaz olduğunu düşünerek gülümsedi. “Her sene fon parasından yararlanarak profesyonel fotoğrafçılar getirtirler, bazen de tam on ikiden vururlar.” Göz kırptı ve sonunda doğruldu. “Evet, ne zaman başlıyoruz?”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patrick W. Rock
Auctoria | Foto Muhabir
 Auctoria | Foto Muhabir
Patrick W. Rock


Karakter Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 09/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimeCuma Mart 11, 2011 9:21 pm

Kabul etmişti. Hemde düşündüğünün aksine bambaşka biriydi, Raven. Bir şeyler bulmaya çalışan gözleri ve daha önceden tanıdıklık bakışları Rick'i biraz rahatsız etmişti. Genç kızın bu davranışlarına bir anlam verememişti, çünkü Rick onu daha önce ne görmüştü, ne de varlığından haberdardı. Tabii bugüne dek.
"Evet, ne zaman başlıyoruz?"dedi, esneme hareketlerinin ardından.

Derin bir nefes aldı, heyecanlanmıştı. Kafasının içinde görüntüler akıyordu. Eğer bu akademi hayal ettiği gibiyse aklında tasarladığı konseptleri kolaylıkla uygulayabilirdi.
Aslında hemen başlayabilirdiler. Makyözü, ekipmanlar ve yardımcısı Caine yanındaydı. Caine demişken, o neredeydi? Akademinin her ücra köşesini talan etmek üzere görevlendirmişti onu, Rick. Tabii birde başka modeller bulmalıydı. Birden yüzü asıldı. Hemen işe koyulmak istiyordu, fakat yapacaklar listesi henüz bitmemişti.

Rick ayağa kalkarken "Öncelikle bana Rick diye hitap etmeni isterim."dedi, ünvanlı kişiler haricinde Siz-Biz konuşmaları Rick'i boğardı. Gerçi Raven onu bırakalı çok olmuştu ama, yinede samimiyeti dillendirmek istemişti.
Ardından birinin onlara yaklaştığını gördü. Gözlerini biraz kısıp baktığında Caine olduğunu anladı. Zamanlaması süperdi. Raven'e dönerek "Birkaç model daha bulmalıyım."diye açıklık getirmeye çalıştı, kızın sorusuna. Konuşmasına devam edecekken Caine artık onlara yetişmişti. "Listeyi tamamladım ve senin beğenebileceğin yerleri işaretledim."dedi ve Rick'e buruşmuş bir kağıt parçası uzattı.
Caine, her zaman farklı olmanın yollarını arayan bir çocuktu. William isminden Rick'in nefret ettiğini bilse de o diğerleri gibi seslenmiyordu. Genç adam, sert bakışlarını çocuğa diksede umursamaz bir tavırla gözlerini devirdi, Caine.
Esirgemelere gönderilen isimsiz bebeklere hep bilindik ve sıradan isimler konulurdu. William, Petter, Jack gibi.
Rick, reşit olunca kimliğine Patrick ismini eklemişti. William ROCK'tan ne kadar da nefret ederse etsin. Geçmişinde çektiği ızdırabı unutmamak adına onları silmemişti.

Genç adam gözlerini listeye dikti. Hafif bir şekilde akademinin planı bile çizilmişti. İşaretli olanlar; balo salonu, avlu - süs havuzu -, kütüphane, bedensel savunma teknikleri salonu, kız soyunma odası... Bu esnada Rick çocuğa bir bakış attı. Caine, nedenini bildiğinden sadece pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Ergen işte, diye iç geçirdi.
Listeyi cebine sıkıştırıp "Lissa'ya söyle malzemelerini çıkarsın. Rahat bir yere kurulmaya başlasın. Sende kütüphaneye gidip tüm makineleri çıkar ve ışığa göre ayarla."diye talimatları sıraladı. Raven ile çıkan samimiyet şimdi uçmuş ve yerini iş ciddiyeti almıştı. Mesleğine aşık olsa da ciddi bir ilişkisi vardı her daim. Raven'e dönerek "Bizde birazdan geliriz."dedi, şimdi ise yüzünde yaramaz bir çocuk edasıyla bir gülümseme vardı.
Caine, ahmak güdüleriyle hiçbir şey anlamadan, sadece talimatlara itaat ederek başını sallayarak ikisinin yanından ayrıldı.

Rick, kolunu uzatarak "Birlikte model arayalım mı?"diye teklifte bulundu. Sanki akşam yemeğine gideceklermiş gibi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampakademisi.turkforumpro.com/
Raven Orlov
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
Raven Orlov


Karakter Yaşı : 19
Rp Partneri : Ionine.
Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 05/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimeCuma Mart 11, 2011 10:26 pm

Sadece birkaç dakika süren keşmekeşi sessizce izledi Raven. Şu Cain denen çocuktan da pek hoşlanmamıştı ama bunu belli etmeyecek kadar nezaketliydi, o yüzden kendisine uzatılan kola girerken yüzünde meslek ciddiyetini iyi anlamış bir kızın geri planda kalmak isteyen gülümsemesi vardı. “Bu okulda ne kadar güzel kız olduğuna inanamayacaksın, laf açılmışken erkekler de hiç de fena değil doğrusu.” Lafını bitirdiğinde Rick’in çıplak bileğini okşadığını fark etti ama durmadı. Teninin altındaki teni iyi hissettiriyordu. Raven’ın vücuduna tanıdık ama olması gerekenden daha güçlü bir sıcaklık yayılmıştı. En ufak dokunuşa karşı bile aç hissediyordu. “İstersen havuza doğru gidelim.” dedi onu kolundan hafifçe çekerek. Garip bir şekilde Rick ona uydu, ya gerçekten nereye gittiklerini önemsemiyordu ya da süs havuzunun model bulmak için en ideal yer olduğunu sanıyordu, oysaki avlunun en tenha yeriydi ve Raven diğer modellerden bahis açılınca içindeki kıskançlığı bastıramamıştı. O an ise içinde tek olgunlaşmamış duygusu, kıskançlık, yönetimdeydi.

Avlunun en ağaçlık yerindeydi süs havuzu. Raven orada ayaklarını suya sallandırıp resim çizmeyi severdi. Kara kalem çalışıyor olsa bile renk tonlarının çeşitliliği ona ilham verirdi, o an, kalbi tenha havuza doğru yürürken gümbürtüyle atsa da kendini havuzun üzerine düşmüş yaprakları nasıl resmedebileceğini düşünürken buldu. Havuzun büyüsü de buydu, düşüncelerinizi rüzgâra savrulmuş toz zerrecikleri gibi bir o yana bir bu yana sürüklerdi. Bu bir bakıma acımasızdı çünkü Raven, Rick’in güvende hissettiren kollarının tadını çıkartmak istiyordu, içinde bunun son görüşmeleri olmayacağına dair bir his olsa da emin olamazdı, her dakikanın değerini bilmeliydi. “Güzel, değil mi?” diye fısıldadı, Rick ile değil de kendi kendine konuşuyor gibiydi.

Saçlarını açmış olduğuna sevindi, rüzgârın saçlarının arasında kıvrılan dokunuşu yeryüzünde var olabilecek en sıcak, en güven verici dokunuştan bile daha iyi hissettirtmişti ona. Asıl ihtiyacı buydu; meydan okurcasına rüzgâra ters yönde koşmak. “Biraz tenha ama yinede beğeneceğini düşündüm.” Rick’in kolundan çıktı ve süs havuzuna doğru içindeki koşma isteğini bastırarak yürüdü, daha yarı yolda topuklu ayakkabılarını arkasında bırakmıştı. Arkasına dönüp bir nefeslik bir süre için Rick’e parlak gülümsemelerinden birini yolladı ve yerden fazla yüksek olmayan oymalı betonun üzerine çıktı. Sağ ayağını yavaşça suya soktu ve soğuk vücudundaki her hücreyi harekete geçirdi, Raven soğuğun kendisini beklediği kadar etkilememesine sevinmişti.

“Ne dersin, çekilmeye değer mi?” Eliyle süs havuzunun tam ortasındaki çıplak kadın heykelini gösterdi, eğer bir fotoğraf makinesi olsa çekmek isteyeceği ilk şeydi çünkü heykelin yüz hatları şehvetin doruklarında bir kadından esinlenerek işlenmişti. Bu Raven’ın yaydığı bir rivayetten ibaret olsa da Raven hayatında bu kadar tutkulu bir ifade görmemişti. Öylesine sıcak hissettiren o şehveti bir heykelin aşınan yüzünde değil de ette, kemikte, damarlarında akan kan, güzel gözleri ve öpülesi dudaklarıyla Rick’in yüzünde görmeyi isterdi ve gören son kişi olmayı. Raven’ın güzel bulduğu şeye zarar vermek gibi üstesinden gelemediği bir huyu vardı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patrick W. Rock
Auctoria | Foto Muhabir
 Auctoria | Foto Muhabir
Patrick W. Rock


Karakter Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 09/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimeCuma Mart 11, 2011 10:37 pm

Rick'in koluna girerken "Bu okulda ne kadar güzel kız olduğuna inanamayacaksın, laf açılmışken erkekler de hiç de fena değil doğrusu."dedi. Genç adam, Raven'in bileğini okşadığını hissedince içinde tatlı bir heyecan yükseldi. Ona döndü ve tüm erkekleri saf dışı bırakabilecek kokuyu soludu. Tatlı ve baştan çıkarıcı... Parfüm ve kadınsı bir ten kokusunun birleşiminden ibaret olan cenneti nimeti sayılabilecek kutsal bir şeydi. Ama her erkek gibi arzularına karşı koyamayan bir günahkârdı.

Bir saniyeliğine kapattığı o gözlerin ardında Raven'e dokunduğunu ve o dudaklarını delice bir şekilde öptüğünü hayal etti. Bu hayal ürünü görüş bile kalbinin hızlıca atmasına yetmişti. Gözlerini gerçek dünyaya kalpkırıklarıyla beraber açtı. Kız, bir şeyler söylemişti, ama Rick o sırada başka alemlerdeydi. Onu anlayamamıştı. Sadece sürüklenmesine izin verdi ve ne ile yüzleşeceğini görmek istiyordu. Bir yandan heyecanını bastırmaya çalışıyordu. O sapık değildi, fakat bu sonuncu sınıfa giden kız onu etkilemekten fazlasını yapıyordu. Ondokuzuncu yaş herhalde erkeklerin hormonlarından haberdâr olunacak bir yaştır, diye düşündü. Yani Raven'in hangi sularda yüzdüğünü biliyordur, diye umut etti.

Ağaçların gürleştiği kısma geldiklerinde süs havuzuyla karşılaştı, Rick. Listede bunun yazıldığını ve işaretlendiğini görmüştü. Caine, dediğini yapmıştı belli ki. Kız "Güzel, değil mi?"diye fısıldadı. Rick, havuzu seyredilordu o sırada ve dalıp gitmişti.
Güzel demek hakaret olurdu. Bu sanat eserin soğuk havaya terk edilmesini anlamıyordu, Rick. Kolunun boşluğunu hissedince görüş açısına Raven girdi. Yarı yolunda çıkardığı ayakkabılarının ardından Rick'in heyecağınını tekrar uyandıracak bir gülüş yolladı. Sonra da oymalı betona çıktı. Beyni havada asılı kalan cümleleri geç idrak etmişti. "Biraz tenha ama yinede beğeneceğini düşündüm."demişti, kız. Tanışmalarından ne kadar zaman geçmişti ki? Bu kız onu kendinden daha iyi tanıyormuş gibi bir his dolaştı içinde. Bu gibi şeylerden hoşlanmazdı, Rick. Onu huzursuzluğa iterdi. Geçmişleri mi vardı yoksa, Rick'in bilmediği bir geçmiş. İyi de Rick onu tanımıyordu ki.
Ayağıyla kızın, soğuk suyun üstünde gezdirişini izledi. "Ne dersin, çekilmeye değer mi?"dedi eliyle heykeli gösteren Raven. Cevap vermedi, Rick. Yalnızca havuza doğru yürüdü. Yerdeki Raven'in ayakkabılarını aldı ve kızın yanına gitti. Betona çıkmadı, fakat elini uzatarak inmesine yardım etti. Bu delici soğukta özel modelinin hasta olmasını istemezdi. Narin bir şekilde aşağıya düştü, güneşin ışıkları saçlarını parıldatan Başak. O kadar yakınına iniş yapmıştı ki, esen rüzgar Raven'in saçlarını Rick'e savurdu. Yasemin kokulu saçlar Rick'i hayallerine zorluyordu. Yüzünü Raven'e yakınlaştırdı. Nefeslerinin hızlanışı Rick'i şaşırtmıştı. Onu öpmek istiyordu, fakat bir yandan kendini engelliyordu. Bu doğru bir şey değil, dese de bir yandan Kimin umrunda, diye kendine cesaret vermeye çalışıyordu. Ama kazanan arzular olmamıştı. Sadece flört etmekle yetindi. "Hoş olabilir, fakat seninle daha anlamlı olduğunu itiraf etmeliyim."dedi, fısıltıyla.

Daha sonra gözleri başka bir cisime kaydı. Yani bir çocuğa... Atletik yapılı, esmer ve yakışıklı sayılabilecek bir çocuk tiplemesiydi. Raven'den uzaklaşarak çocuğa seslendi. "Hey, evlat!"dedi ve ardından Raven'in eline tutuşturdu ayakkabıları. Ne kadar kadınlara aşık olsa da o tam bir işkolikti. Bu yüzden kadınları hep kaybetmişti.
Çocuğa yaklaşırken "Adın ne senin?"diye sordu, fakat çocuk tedirgindi. Sanki suç üstü yakalanmış gibi. Fazla pot kırmamak için Rick'in sorusuna yanıt verdi. "Bana Orc derler."dedi, sesi görüşünü gibi güçlü çıkıyordu. Rick sırıttı, böyle giderse istediği tüm fotoğrafları elde edecekti. "Modellik yapar mısın?"dedi. Orc bu soruyla karşılaşmayı beklemediğinden şaşkınlığını gizleyememişti. Biraz düşündükten sonra "Benim bu işten çıkarım ne olacak?"diye sordu. Bu yanıtı alacağından emindi, Rick. "Derslere girmeyeceksin."dedi ve güldü. Her öğrenci zihniyeti buna hayır diyemezdi. Başını olumlu bir şekilde salladığında Rick, Raven'in varlığını hissetti. Ona dönerek "İkinci elemanımızıda böylece bulmuş olduk."dedi ve Orc'a "Kütüphaneye git ve ordakilerine Beni Rick yolladı, de. Sana ne söylüyorlarsa onu yap."diye tamimatları sıraladı ve ardından çocuk toz oldu.

Raven'e tekrar döndüğünde içinde yalnızca işe dair bir heyecan vardı. "Çekik gözlü tanıdığın kızlar var mı?"diye sordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampakademisi.turkforumpro.com/
Raven Orlov
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
6. Sınıf | Lanceus Öğrenci & Moderatör
Raven Orlov


Karakter Yaşı : 19
Rp Partneri : Ionine.
Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 05/03/11
Gerçek Yaş : 30

İlkler Empty
MesajKonu: Geri: İlkler   İlkler Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 9:23 pm

Öpüşecek kadar yakınlardı, Raven bilerek onu baştan çıkartacak bir yakınlığa inmişti. Oysa o an Rick’i öpüyor değildi, eline tutuşturulmuş ayakkabılarına nereden geldiklerine anlayamadan anlamsız bir şekilde bakıyordu. Evet, yanlış giden bir şey vardı. Raven reddedilmişti? Böyle bir şey mümkün olabilir miydi? Raven’ın iç sesi öz güvenle dolu bir kahkaha attı, hayır, böyle bir şey mümkün değildi. Raven gibi bir kızı reddedemezdiniz, o sizi reddederdi. Önce kalbinizi parçalara ayırır ardından da her bir parçayı elinize sayardı. İlişkiler konusunda acımasız olan, sürekli sırtını dönüp giden kendisiydi. Fakat kalçalarını betona yaslamış ayakkabılarını giyinirken yarı yolda kaldığı için sinirlenmiş olmasının yanında artık kanun gerçekliğini almış bir tabunun yıkılmak üzere olduğuna dair bir şüphe duyuyordu. Rick onunla oynuyordu, Raven kederle gülümsedi, mademki oyun oynamak istiyordu o zaman Raven da oyun oynardı.

“Çekik gözlü kız? Miriam var.” dedi Orc gözden kaybolunca, ardından da gülümseyerek ağaçların gürleştiği yere doğru baktı. “Biraz daha ilerlersek onu bulabiliriz.” Raven bu sefer Rick’in koluna girmedi, onun birkaç adım ilerisinde yürümeyi tercih etti. Bunu yapmasında az önce yaşadığı hayal kırıklığının payı yoktu, sadece kendini biraz hasta hissetmişti. Rahatsız edici bir görüş gelmeden önce böyle berbat bir his zihninin yüzeyini yalayıp geçer, göğüs kafesinin kalbine dar gelmesine neden olurdu, hemen ardından da bir yerlere yığılır kalırdı. Eğer şanslıysa bilinçsiz bir şekilde yaptığı şeye devam ederdi ama o ya da bu şekilde, aklı başında olmazdı. Sanki işe yarayacağı konusunda umutluymuş gibi zihninde zamanın depolandığı o loba ulaşıp kilit altına almayı denedi. Boşa çekilmiş bir kürekti, çok geçti, Raven’ın ayakları artık çalı çırpıyla dolu toprak zemine değil de karoları aşınmış bir yola basıyordu. Elbette hala avlunun içlerine doğru yürüyor olmalıydı ama o varlığı manevi değil de tamamen somutmuş gibi başka bir zamanda, başka bir boyutta soluk alıyordu.

Mümkünmüş gibi hava saniyeler içinde daha da soğudu. Bu Raven’ın gücünün sebep olduğu bir şeydi, zihinsel bir yolculuğa çıktığından her şeyi kendi zihninde yaşıyordu. Havanın nasıl hissettireceğine zihni karar veriyordu. O gün ise Raven için oldukça kötü bir gün sayılırdı, damarlarındaki kan soğuktan ağırlaşmıştı. Nerden estiği belli olmayan bir ayaz saçlarını dağıtmış, elbisesini vücuduna yapıştırmıştı. “Büyük anne!” Duyduğu kendi sesiydi. Kendi geleceğindeydi Raven. Gözleriyle görebilmek için görüşünü kapatan buğuyu taradı ama anlaşılan sadece seslerle yetinmek zorunda kalacaktı. “BÜYÜK ANNE!” Tekrar görebilmek için gittikçe onu içine çeken siste çabaladı ama onu bulunduğu yere çivileyen nem ve görüşsüzlüktü, başka bir şey değil, ortada savaşabileceği bir güç yoktu, kendisine işkence eden zihniydi. O yüzden koşarak yaklaşan adım seslerini sabırla dinledi. Kendi yüzü netleşemeden gelecek karanlığa gömülmeye başladı, yinede görüşü parçalanmadan önce kendi gırtlağından çıktığına inanamadığı bir feryat duydu. Kendisine böylesi bir çığlığı attırtabilecek o tek şeyi düşündü ve gözlerinden bir damla yaş aktı, neyse ki onun da birazı terk etmek üzere olduğu gelecekte, kalanı da zihninde kaybolup gitti.

Bedenine geri döndüğünde avlunun buz gibi havası görüştekine kıyasla sıcak bir battaniye gibi sardı onu ama Raven’ın içinde bir parça kendini o feryatta bırakmıştı. Her şeye rağmen geri kalanını yürümeye zorladı ve içindeki kusma isteğini bastırmak adına derin bir nefes aldı, içine çektiği nefes sadece havadan oluşmuyordu, Raven’a yürümeye devam edecek gücü vermişti. Şakaklarını sıktı ve kendini toparlamaya çalıştı, neyse ki omzunda hissettiği sıcak el süreci daha da hızlandırmıştı, Raven gülümseyerek elini omzundaki elin üzerine koydu ama Rick elini Raven’ın dokunuşuyla çekince Raven iç geçirmekle yetindi. “Miriam genelde burada olurdu.” dedi, Sesi kendisini ele vermemişti ama Raven aradıkları kızın orada olmayacağını zaten biliyordu. Miriam iki gece önce bir yakınını kaybettiği için akademiden ayrılmak zorunda kalmıştı, Rick istese yalanının izini sürebilirdi ama Raven’ın onunla yalnız kalmak adına yaptığı şey o kadar da pahalıya patlamazdı herhalde, değil mi? Suçüstü yakalanmış küçük bir çocuk gibi gülümsedi. “Sıradan bir okul işi için bu kadar titiz olman çok etkileyici.” Sesi bir fısıltı olacak kadar alçaktı ve Raven, Rick kendisini daha iyi duyabilsin diye ona daha da yaklaşmıştı. O an için Rick’i öpmek ilk plandaydı ama o ikinci plana ittiği düşünceyle yeniden gülümsedi, Rick’i sanki o savunmasız bir kızmış gibi, kimsenin onları bulamayacağı bir yere, Lach ile gizli buluşma yerlerine getirmişti.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İlkler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Contraria Vocantum Rpg :: RP Out :: Arşiv :: Rol Oyunları-
Buraya geçin: